Bir Sessiz Direnişin Adı: Batı Trakya ve Dr. Sadık Ahmet - Malatya Politik
Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Doç. Dr. Neşe MEHMETOĞLU
Doç. Dr. Neşe MEHMETOĞLU

Bir Sessiz Direnişin Adı: Batı Trakya ve Dr. Sadık Ahmet

Batı Trakya… Sadece bir coğrafya değil; tarihiyle, kültürüyle ve insanıyla yüreğimizin en derin köşesinde taşıdığımız bir aidiyet. Bu topraklar, benim için yalnızca bir geçmiş değil, aynı zamanda bir kimlik, bir duruş ve bir gurur kaynağı. Çünkü ben de bir Batı Trakya Türküyüm.

Bugün, 24 Temmuz, Batı Trakya Türklerinin hak mücadelesinin simge ismi Dr. Sadık Ahmet’i anma günü. Bu özel günde, yalnızca bir lideri değil, aynı zamanda bir halkın onurlu mücadelesini, kararlılığını ve barış içinde var olma çabasını hatırlıyoruz. Dr. Sadık Ahmet’in mücadelesi, benim de kimliğimin ve aidiyetimin bir parçasıdır. Onun açtığı yolda yürümek, bir Batı Trakya Türkü olarak benim için hem bir sorumluluk hem de bir onurdur.

Batı Trakya’nın Derin Tarihi: Bizim Hikâyemiz

Batı Trakya’nın tarihi, sadece bir bölgenin değil, bir halkın, bizim hikâyemizin tarihidir. M.Ö. 7. yüzyılda İskitler’den Osmanlı’ya kadar uzanan bu topraklar, Türk kültürünün barışla yoğrulduğu, farklı halklarla yan yana yaşamayı başardığı bir coğrafyadır. Ancak bu toprakların insanları, özellikle de biz Batı Trakya Türkleri, tarih boyunca kimliğimizi ve kültürümüzü korumak için büyük mücadeleler verdik.

Lozan Antlaşması ile azınlık haklarımız garanti altına alınmış gibi görünse de, uygulamada karşılaştığımız zorluklar, bu hakları savunmamız gerektiğini bizlere defalarca hatırlattı. Eğitimden dini özgürlüklere, siyasi temsilden ekonomik haklara kadar birçok alanda yaşanan sıkıntılar, bizim dayanışmamızı ve mücadele azmimizi daha da güçlendirdi. Bu mücadele, sadece bir halkın değil, benim de kimliğimin ve varoluşumun bir parçasıdır.

Dr. Sadık Ahmet: Bizim Sesimiz

Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerinin sesi, sözcüsü ve cesaret timsaliydi. O, sadece bir lider değil, aynı zamanda bizim hikâyemizin kahramanıydı. “Türk’üm” dediği için yargılandı, tehdit edildi ve susturulmaya çalışıldı. Ancak o, hiçbir zaman inandığı değerlerden ödün vermedi. Çünkü onun mücadelesi, sadece kendi adına değil, bizim adımıza, Batı Trakya Türkleri adına verilen bir mücadeleydi.

Sadık Ahmet’in cesareti, bizlere haklarımızı barışçıl yollarla savunmanın mümkün olduğunu gösterdi. Onun mücadelesi, benim için de bir ilham kaynağıdır. Çünkü onun hikâyesi, benim hikâyemdir; onun mücadelesi, benim kimliğimin ve onurumun bir parçasıdır.

Bugün ve Gelecek: Barış İçinde Birlikte Yaşamak

Bugün hâlâ Batı Trakya’da Türk okulları, camileri, bayramları ve gelenekleriyle ayakta durmaya çalışan bir halk var. Biz Batı Trakya Türkleri, geçmişimizle gurur duyuyor, geleceğe umutla bakıyoruz. Çünkü bu mücadele, sadece var olmak için değil, eşit ve onurlu bir yaşam için verilen bir mücadeledir. Ben de bir Batı Trakya Türkü olarak, bu mücadelenin bir parçasıyım ve bu onurlu yolculuğu sürdürmekte kararlıyım.

Dr. Sadık Ahmet’i rahmetle anıyor, onun açtığı yolda barış, eşitlik ve kardeşlik için umutla yürümeye devam ediyoruz. Çünkü Batı Trakya Türk’ü olmak, sadece bir kimlik değil; bir duruş, bir hatıra, bir sorumluluktur. Biz, bu sorumluluğu geçmişten devraldık ve geleceğe taşımaya kararlıyız.

Bir Batı Trakya Türkü olarak, bu yazıyı kaleme alırken hissettiğim gururu ve duyguyu tarif etmek zor. Ama şunu biliyorum ki, bizler sadece bir halk değiliz; bizler, barış içinde birlikte yaşamanın mümkün olduğunu dünyaya gösterebilecek bir topluluğuz. Sadık Ahmet’in mirası, bu umudu ve kararlılığı bize hatırlatıyor. Bu mirası yaşatmak ve mücadeleyi sürdürmek, hepimizin görevidir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER