Afetler, sadece fiziksel yıkım değil, aynı zamanda çok boyutlu bir hukuki süreci de beraberinde getirir. Türkiye, afet riski yüksek bir ülke olduğundan dolayı bu süreçlerin etkin yönetimi hayati önemdedir. Bu makalede afet sonrası dönemde işleyen yasal süreçler, idari sorumluluklar, vatandaş hakları ve yargısal mekanizmalar detaylı biçimde incelenmektedir.
1. Giriş
Afetler sonrası oluşan kriz ortamlarında, devletin ve kurumların işleyişi kadar, hukuk sisteminin devreye girme biçimi de önemlidir. Afet sonrası süreçlerde bireylerin can ve mal güvenliği, mülkiyet hakkı, barınma hakkı ve sosyal güvenlik gibi temel hakları devreye girerken; aynı zamanda idari, ceza ve özel hukuk alanlarında çeşitli sorumluluklar ve yükümlülükler ortaya çıkar.
2. Türkiye’de Afet Mevzuatı
Afet sonrası süreçleri düzenleyen temel mevzuat şunlardır:
- Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Kanunu (No: 5902)
- İmar Kanunu (No: 3194)
- Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (No: 6306)
- Türk Ceza Kanunu (No: 5237)
- Borçlar Kanunu (No: 6098)
- İdari Yargılama Usulü Kanunu (No: 2577)
3. İdari Sorumluluk ve Müdahale Yetkisi
Afet sonrası ilk müdahale ve kurtarma çalışmaları AFAD koordinasyonunda yürütülür. Valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler gibi yerel idareler afet yönetimi sürecinde aktif rol üstlenir. Bu süreçte idari kusur, gecikme, yanlış yönlendirme gibi unsurlar hukuki sorumluluk doğurabilir.
4. Ceza Hukuku Boyutu
Afet öncesi alınmayan önlemler, sonrasında yaşanan can ve mal kayıplarında ceza hukukunu devreye sokabilir. Özellikle;
- İmar affı uygulamalarıyla ruhsatsız binaların yasallaştırılması
- Denetimsiz yapılaşmaya göz yumulması
- Müteahhit ve yapı denetim firmalarının ihmali
Bu fiiller neticesinde “taksirle ölüme sebebiyet” (TCK m.85) ya da “görevi kötüye kullanma” (TCK m.257) gibi suçlamalar gündeme gelir.
5. Özel Hukuk ve Tazminat Süreçleri
Afetzedeler, zarara uğramaları durumunda devletten, yüklenicilerden veya yapı denetim firmalarından tazminat talep etme hakkına sahiptir. Bu davalar çoğunlukla:
- Tam yargı davaları (idare mahkemelerinde)
- Hizmet kusuruna dayalı tazminat davaları
- Müteahhit ve teknik sorumlulara karşı açılan özel hukuk davaları
şeklinde görülmektedir.
6. Afetzede Hakları ve Uluslararası Standartlar
Afetzedelerin sahip olduğu temel haklar arasında barınma, gıda, sağlık, eğitim, sosyal güvenlik ve mülkiyetin korunması yer alır. Türkiye’nin taraf olduğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (AİHS) ve Birleşmiş Milletler Afet Risklerinin Azaltılması Sendai Çerçevesi (2015-2030) bu hakların uluslararası düzeyde güvence altına alındığını göstermektedir.
7. Sonuç ve Değerlendirme
Afet sonrası hukuki süreçlerin işlerliği, önleyici tedbirlerin alınması ve kamu görevlilerinin etkin denetlenmesiyle doğrudan ilişkilidir. Hukuki mekanizmaların hızlı işlemesi, mağduriyetlerin azaltılmasında kritik rol oynamaktadır. Türkiye’de afet sonrası süreçlerin daha etkin ve adil şekilde yürütülebilmesi için mevzuatın sadeleştirilmesi, kurumsal koordinasyonun artırılması ve yargı organlarının uzmanlaştırılması önerilmektedir.
Kaynakça
- AFAD Kanunu (5902 Sayılı Kanun), Resmî Gazete, 2009.
- T.C. Anayasası, 1982.
- Türk Ceza Kanunu, 5237 Sayılı Kanun.
- İmar Kanunu, 3194 Sayılı Kanun.
- Karakaş, E. (2021). Afet Hukuku ve Türkiye’deki Uygulamalar. İstanbul: Legal Yayıncılık.
- Günday, M. (2020). İdare Hukuku. Ankara: İmaj Yayıncılık.
- UNDRR (2015). Sendai Framework for Disaster Risk Reduction 2015-2030. United Nations.
- AİHM İçtihatları (www.echr.coe.int)
YORUMLAR