Gözlerinizi kapatmadan hapşırmanın imkânsız olduğu yönündeki yaygın inanışa tıp dünyasından net bir yanıt geldi. Texas A&M Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. David Huston, gözler açıkken hapşırmanın fizyolojik olarak mümkün olduğunu ve herhangi bir tehlike oluşturmadığını söyledi.
Huston, hapşırırken gözlerin kapanmasının otonomik yani istemsiz bir refleks olduğunu belirterek, bunun göz sağlığını korumak amacı taşıyabileceğini ifade etti. “Gözlerin ‘fırlayacağı’ iddialarının hiçbir bilimsel dayanağı yok,” diyen Huston, hapşırma sırasında oluşan basıncın gözleri yerinden oynatacak seviyede olmadığını vurguladı.
Uzman, hapşırma sırasında göz çevresindeki kasların değil, daha çok kan damarlarındaki basıncın arttığını, bunun da nadiren kılcal damar patlamalarına yol açabileceğini, ancak ciddi bir risk taşımadığını belirtti. Doğum sırasında görülen aşırı ıkınma gibi durumlarda yüz ve göz çevresinde kızarıklık oluşabileceğini, fakat bunun gözün yerinden çıkmasına sebep olmayacağını ekledi.
Purdue Üniversitesi’nden Doç. Dr. Meg Sorg ise hapşırmanın, burun ve solunum yollarını temizleyen bir savunma mekanizması olduğuna dikkat çekti. Sorg, karabiber ve acı biber gibi baharatlardaki bazı kimyasalların yanı sıra “fotosneezia” adı verilen, ışığa maruz kalınca hapşırmaya neden olan durumun da tetikleyici olabileceğini aktardı.
Kısacası, tıp uzmanlarına göre gözler açıkken hapşırmak mümkün ve gözlerin “fırlaması” sadece şehir efsanesinden ibaret.